Esir değişimi gibi birşey olacak
Hikmet Çiçek'i Silivri'de tanıdım, o da diğer tutuklular gibi çok üretken bir yazar. Bir kitabı bitirip, diğerine başlıyor.
Mustafa Balbay'ın Ankara'ya gitmesinden sonraTuncay Özkan'ı kendi koğuşlarına almak istiyordu ve bu konuda Cezaevi Yönetimine başvurmuştu:
"Tuncay'ı örtgüttensin seni büyük koğuşa veremeyiz diyorlar. Bulunduğu koğuştan başka bir yere vermiyorlar. Mustafa Balbay gittikten sonra Tuncay'ı bizim koğuşa istedik, reddedildi diye bir haber aldık üzüldük. (Bu görüşmenin yapılmasından bir hafta sonra Tuncay Hikmet Çiçek ve Deniz Yıldırım'la aynı koğuşta taşındı.)"
Hikmet Çiçek'in Özgür Dünya'ya Mesajı...
PKK'YA BİLE BU KADAR ÇOK CEZA VERMEDİLER
Bu dava başından beri örgüt üyeliğiyle yargılananlara uygulandı.Onlar koğuş yüzü göremediler, küçük hücrelerde kaldılar.Bana örgüt üyeliğinden en üst ceza verildi; 15 Yıl. PKK'da bile yok örgüt üyeliğinden bu kadar ceza alan, 7-8 bilemedin 10 Yıl ceza verdiler.
Bence bilinçli; tutuklu gazeteciler sorununun devam etmesi için gazetecilere ağır cezalar verdiler. 21 Yıl 9 Ay ben, 16 Yıl Deniz aldı.
REHİN ALINMIŞ GİBİYİZ
AKP'nin demokratikleşme paketinde sanki bizler rehin alınmış gibiyiz. Biz bu düzenlemeleri sadece KCK için çıkarmadık demek için, terörle ilgili her şeye bizi de sokmuşlar.
Esir değiş tokuşu gibi bir şey olacak.
Hikmet Çiçek, yeni bir kitap bitirmiş Silivri'de. Veli Küçük'ü yazmış, çok şaşırtıcı bulduğunu söylüyor Veli Küçük'ün. Operasyonel olarak özellikle Asala'ya karşı mücadelede yer aldığını anlatıyor emekli Jandarma Tuğgenerali'nin. Kitabında Veli Küçük'le ilgili ilginç bilgiler olacağını söyledi Hikmet Çiçek.
ERGENEKON'UN GİZLİ TANIKLARI
Cezaevinde daha önce de Ergenekon'un gizli tanıklarını yazmış Hikmet Çiçek, "Balyoz denince nasıl sahte digital veriler, virüs olarak gönderilen belgeler akla geliyorsa, Ergenekon denince de ilk akla gelenler gizli tanıklardır" diyor
Çiçek, askerliğini 1993-1994 yıllarında Elazığ’da Jandarma Komando Taburu Komutanı Binbaşı Mahmut Şahin’in postası olarak yapan Gizli Tanık Kıskaç’ın ifadesini şöyle anlattı: “Posta eri ‘Kıskaç’, anlatımına göre 3. Ordu Komutanı ile teklifsiz görüşüyor, 4. Zırhlı Tugay Komutanı ile haritaların başında harekât planlıyor, operasyon yönetiyor,
JİTEM elemanı olarak Erzurum, Erzincan, Elazığ ve Diyarbakır’ın tozunu attırıyor. Bunları ciddi ciddi anlatıyor, mahkeme heyeti ciddi ciddi dinliyor. Kod adım, ‘Yalnız Tilki’ diyor.”
Kitabında, koyun hırsızlığı, gasp ve cinayet gibi suçlardan hüküm giyen Gizli Tanık Aydos’un beyanlarını aktaran Çiçek şu ifadelere yer veriyor:
“Bilgi, belge, kanıt yok; ama ‘Aydos’, Veli Küçük ile Haşan Atilla Uğur hakkında akıldışı suçlamalarda bulunuyor. (…) ‘Bir damla halindeki uyuşturucu’ cümlesini, ifadesi boyunca anlattığı hemen her olayda kullanılıyor. (…) ‘Aydos’ Veli Küçük’ten aldığı bu damla ile Cilvegözü Sınır Kapısı’ndan giren ‘Saddam Hüseyin’in şahsi ajanını’ uyutuyor. Belgeleri ‘Veli Amca’ya’ teslim ediyor, adamın üzerinden çıkan 63 bin dolar için Veli Küçük ‘Sende kalsın’ diyor.”
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder