1 Haziran 2013 Cumartesi

Tayyip'i getiren güç, götürür de...

Deliğe mi süpürüyorlar acaba...


AKP'yi hetiren güç, getirdiği gibi götürecektir. Bunun işaretlerini Türkiye'de aramak beyhude olur. Uzaklara bakmak gerekir AKP'nin kaderini anlamak için. Özellikle de Tayyip Erdoğan'ın son ABD gezisine; 
Yağmurlu bir havada Beyaza Sarayın Gül Bahçesinde şemsiyeler altındaki medyatik görüntüler ya da Başkan Obama'nın Tayyip Erdoğan'ın kızlarına düzdüğü özgüler değildi işin aslı, göstermelikti her şey.
Akşam Kırmızı Odada konuşulanlardı önemli olan, ancak orada konuşulanlarla ilgili açıklama yapılmadı, yandaş medya da akşamın hiç üzerinde durmadı yağmur altındaki  küçük gösteriyi yorumladı sadece.
Oysa çok önemli konular konuşuldu orada; Özellikle Suriye'de El Kaide ile ilişkili gruplara verilen koşulsuz destek konusunda uyarıldı Tayyip Erdoğan. Taşeron olarak kalması, kendisine verilen görevlerin dışına çıkmaması istendi. AKP sözcüleri her ne kadar suçu başkalarının üzerine atsalar da 
Adana'da eyleme hazırlanan teröristlerin Suriyeli muhaliflerle bağlantılı olmaları, 
bardağı taşıran son damla oldu.
Yine ABD'de kapalı kapılar ardında konuşulan önemli konu;
 Tayyip Erdoğan'ın Bağdat'ı devre dışı bırakarak Kuzey Irak Bölgesel Yönetimiyle petrol anlaşmaları imzalamasıydı. Obama ve ABD Dışişleri Bakanı, 
bu konudaki rahatsızlıklarını Tayyip Erdoğan'a ilettiler.
Tayyip Erdoğan'ın İsrail politikası ve özellikle de tüm Filistinlilerle değil 
sadece Hamas'la yakın ilişkide bulunması da rahatsızlık vericiydi ABD yönetimi için.
Keza terörü desteklemekle suçlanan Sudan'lı Ömer Beşir'le ilişkileri de sorgulanıyordu.
Özetlemek gerekirse, kendilerini getiren güce rağmen oyun kurmaya kalkışmışlardı. 
Bir şeyi unutmuşlardı; Ergenekon planının Pentagon'da hazırlandığını. 
Bavul dolusu belgelerin nereden geldiğini, Kozmik Oda hikayelerini unutmuşlardı, 
generalleri kendisini cezaevlerine tıktığına da inanmaya başlamıştı. 
Oysa bu bölgenin bir gerçeği vardı; Bu ülkelerde öyle ya da böyle lider olanlar, 
görev süreleri kadar iktidarda kalabilirler. 
Kendilerine verilen görev tamamlandığında, kendilerini göreve getirenleri unuttuklarında, kendilerini göreve getirenler için tehlikeli olmaya başladıklarında işleri biter.
Tayyip Erdoğan'ın danışmanı Cüneyt Zapsu, ABD'lilere;
 "Bu adamı deliğe süpürmeyin, kullanın bu adamı" dememiş miydi?
Kimbilir belki de son kullanma tarihi geçti...

Hiç yorum yok :